Üreme ile ilgili hücrelerin dondurulması ile ilgili çalışmalar 65 yıl öncesine
dayanmaktadır. Yardımcı üreme tekniklerinde dondurma ile ilgili ilk gebelik, 1983 yılında 3. gün embriyosunun (8 hücreli) transferi ile başarılmış ancak doğum ile
sonuçlanan gebelik 1985 yılında 5.gün
embriyosunun (blastokist aşaması) dondurulduktan sonra çözülmesi ile
gerçekleşmiştir.
Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı tarafından 1996 yılında çıkarılan
yönetmelik ile yardımcı üreme tekniklerinde embriyoların dondurulma izni verilmesini takiben ilk defa 1997 yılında Ankara Sevgi Hastanesinde ekibimiz tarafından ilk
gebelik ve sonrasında ikiz bebek doğumu gerçekleştirilmiştir. Bugünde Ankara Tüp bebek
Merkezi çatısı altında dondurma çözme işlemleri
ekibimiz tarafından başarı ile sürdürülmektedir.
Yardımcı üreme tekniklerinde dondurma işlemi en çok transfer sonrası elde
kalan fazla embriyoların dondurulmasında uygulanmaktadır. Bilindiği üzere tüp bebek işlemlerinde
uygulanan tedavi sonrası çok sayıda yumurta geliştirilerek döllenmeleri
sağlanır. Transfer gününde ileride gebelik elde edilebilinecek ve bebek olma
olasılığı yüksek olan embriyolardan hasta yaşına göre 2 veya 3 tanesi transfer için seçildikten sonra benzer
kalitede olan arta kalan embriyolar çiftlerin rızası sonrası dondurulmaktadır.
Bu uygulama çiftlere önemli kazanım sağlamaktadır. Tedavi sonrası uygulamasında
gebe kalamayan veya tekrar ikinci bir çocuk için tüp bebek denemesi yapmak
isteyen çiftlerin, yeniden ilaç tedavisine gerek kalmadan bu şanslarını kullanabilmeleri
hem ekonomik hem de fazla hormon alınımı olmadığından daha fizyolojiktir.
Elde kalan embriyoların değerlendirilmesi dışında dondurma işlemi ikinci
sıklıkta; tüp bebek
tedavisi alan kadınların bir kısmında yumurtlama tedavisinde kullanılan
hormonların neden olduğu yumurtalıkların fazla uyarılmasıyla görülebilen ve
özellikle embriyo transferinden kısa süre sonra vücutta aşırı sıvı toplanmasıyla
ortaya çıkan “Klinik Ovaryen Hiperstimulasyon Sendromu” bulgularından korumak amacıyla, embriyo transferi yapılmayarak tüm embriyoların dondurulması ya da az sayıda transfer
yapılarak geri kalanların dondurulması şeklinde, uygulanmaktadır.
Ayrıca embriyoların tutunma yeri olan rahim dokusunun yeteri kadar kalınlaşmaması ya da aşırı
kalınlaşması, bu dokudan kaynaklanan
polip gibi tümörlerin olması veya enfeksiyon gibi embriyo transferinin gerçekleştirilmesinin
uygun olmadığı, durumlarda da dondurma işlemi yapılmaktadır.
Yine erken yaşlarda kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi) görecek
olan kişilerde, kişinin doğurganlığını korumak amacıyla veya embriyo transferi yapılacağı
günde kadının aşırı ateşlenmesi
sonucu gebe kalma olasılığını
azaltacak durumlarda koruyucu olarak dondurma işlemi yapılmaktadır.
Tüm bu uygulamaların dışında ülkemizde yasal olmayan ancak yurt dışında
bazı ülkelerde uygulanan yumurta, embriyo bağışı gibi işlemlerde de alıcı
verici arasında eşleme sağlamak amaçlı yoğun olarak dondurma işlemi
yapılmaktadır.
Dondurma çözme işleminde temel prensip yumurta veya embriyo içindeki
suyun donup buzlanma yaparak hücreye zarar vermesini engellemektir. Bunun için
dondurma öncesi hücre dondurma koruyucu sıvılara konularak önce sıkılarak
içindeki suyun dışarı çıkması sağlanır ve su yerine koruyucu sıvılar hücre
içine girer ve hücrenin bütünlüğünü korur. Çözme işleminde de dondurmanın tersi
olarak koruyucu sıvı hücreden çıkar ve hücrenin yaşamına devam ettireceği sıvı
ve mineraller içeri girer.
Günümüzde dondurma yöntemi olarak 2 teknik kullanılmaktadır. Birincisi
yavaş dondurma tekniği, diğeri ise vitrifikasyon denilen ultra hızlı dondurma tekniğidir. Çözme
işleminde ise teknik her iki dondurma yönteminde birbirine benzer hızlı çözme
şeklinde yapılmaktadır.
Yavaş dondurma tekniğinde programlanabilir dondurma cihazı kullanılmaktadır.
Embriyolar koruyucu sıvılarla birlikte özel imal edilmiş taşıyıcılara konularak
önceden programı belirlenmiş cihaz tarafından dondurulur. Dondurma cihazı
embriyoları oda sıcaklığı ısısından -80oC kadar -2 oC/dak ile -0,3 oC/dak
kademeli soğutma hızı ile soğutur. -80 oC ısıya ulaşıldığında
embriyolar hızlıca makineden çıkarılarak sıvı nitrojen içine (-196 oC)
konulur ve özel saklama tanklarında saklanır.
Vitrifikasyon yönteminde ise dondurma cihazı kullanılmamaktadır. Bu
yöntemde daha yoğun konsantrasyonlu koruyucu sıvılar kullanılır. Bu sıvı
içindeki embriyo yine özel geliştirilmiş taşıyıcılara konularak direk sıvı
nitrojen içine (-196 oC) konulur. Bu işlemde dondurma hızı -20000 oC/dak. olmaktadır.
Kullanılan sıvıların özelliği nedeniyle donma sonucu suyun katılaşarak
kristalleşmesi ile oluşan buz matlaşması
vitrifikasyon yönteminde oluşmamakta, donan sıvı saydamlığını koruduğundan bu
yönteme “camlaştırma” adı verilmektedir.
Vitrifikasyon yöntemi yavaş dondurmaya göre daha avantajlıdır. Özellikle
3.gün embriyolarında ve blastokist aşamasında hücre içi sıvı miktarı daha fazla
olduğundan, bu yöntemde kullanılan yüksek konsantrasyonlu koruyucu sıvılar
hücre içi sıvısının daha çok ve daha hızlı olarak dışarı çıkmasına neden olur.
Sonuçta hücre içinde su kalmadığından ve hücre dışında da koruyucu sıvıların
özelliğinden dolayı hücreye baskı
yapabilecek buz kristallerinin oluşması
engellenerek hücre hasarı azalmaktadır.
Yine bu yöntemde yavaş dondurmaya göre hücrelerin koruyucu sıvılarda kalma
süresi daha kısa olduğundan bu sıvılara karşı oluşacak hücre hassasiyeti de
azalmaktadır.
Vitrifikasyon yönteminin avantajlı olması yapılan dondurma işleminin
sonucunu da başarılı yönde etkilemektedir. Yurt dışında çeşitli ülkelerde yapılan
çalışmalarda 3.gün dondurmalarında (8 hücreli aşamasında) yavaş dondurma sonrası
çözmede % 15 - 60 oranları arasında canlılık,
% 17 oranında klinik gebelik elde
edilirken vitrifikasyon yönteminde çözme sonrası canlılık % 90- 95, klinik gebelik ise %35 oranında elde
edilmiştir.
Yine yurt dışı merkezlerde blastokist aşamasında, 5. günde
gerçekleştirilen yavaş dondurma - çözme sonrasında canlılık %84 oranında,
gebelik ise %43–53 oranlarında elde edilmiştir. Aynı dönemin vitrifikasyon
yöntemi ile gerçekleştirilen dondurma çözme işlemleri sonucunda ise canlılık
%90-96 oranlarında bulunurken, % 49- 53 oranlarında gebelik elde edilmiştir.
Özel Ankara Tüp Bebek Merkezinde de dondurma işleminin hasta lehine bir
işlem olduğuna inanıldığından özellikle yumurta sayısı uygun olan hastalara
mutlaka önerilmekte ve çiftlerin rızası doğrultusunda işlem uygulanmaktadır. Dondurma
tekniği olarak da 3 ve 5. gün dondurmalarında yurt dışı merkezlerin
sonuçlarıyla benzer sonuçlar elde edildiğinden vitrifikasyon yöntemi
uygulanmaktadır. Embriyo sayısı ve kalitesi iyi olan hastalarda, kültür
ortamına bağlı oluşabilecek kayıpları da minimuma indirmek amacıyla 5.gün
transferi ve dondurması yerine 3.gün embriyo transferi sonrasında geri
kalanları dondurma prosedürü öncelikli olarak tercih edilmektedir.
Dr.Eran Sözen
Ankara Tüp Bebek Merkezi Laboratuvar Sorumlusu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder