25 Tem 2012

Anestezi nedir, çeşitleri nelerdir?

‘Anestezi’ sözcüğü eski Yunanca’dan alınan bir sözcük olup, ‘hissizlik’ anlamına gelir.

İki çeşit anestezi vardır: Genel ve lokal (bölgesel) anestezi.

Genel anestezi: Geçici bir süre için uyku hali, ağrının ortadan kalkması ve reflekslerin azalması durumudur. Genel anestezi uygulaması iki şekilde yapılabilir:

a. Damar yolu ile uygulama (intravenöz anestezi): Anestezik ilaç doğrudan damar içine verilir (sedoanaljezi).

b. Solunum yolu ile uygulama (inhalasyon anestezisi): Burada kullanılan anestezik ilaçlar sıvı ya da gaz şeklinde olup, uygulanabilmeleri için modern anestezi cihazları gerekir.

Lokal (bölgesel) anestezi: Anestezinin opere edilecek bölgede sınırlı kalması olup, genel anesteziden en önemli farkı uyku halinin olmamasıdır. Lokal anestezik ilaçlar sinir lifleri ile temasa geldiklerinde bu liflerdeki iletim, geriye dönüşlü olarak bir süreliğine kesilir. Bu durumda hasta ağrı duymaz ama operasyon süresince uyanıktır. Lokal anestezinin çeşitli uygulama yöntemleri vardır. Bunlar lokal anestezik ilacın:

a.Mukozalar üzerine uygulanması (topikal anestezi),

b.Kesi bölgesinin ya da yaranın üzerine uygulanması (infiltrasyon anestezisi),

c.Operasyon sahasının etrafında anestezi duvarı oluşturacak şekilde uygulanması (saha bloku),

d.Opere olacak bölgeye gelen sinir veya sinirlerin olduğu yere uygulanması (spinal anestezi, epidural anestezi, kombine spinal epidural anestezi vs…) şeklinde sıralanabilir.

Özel Ankara Tüp Bebek Merkezi’nde üremeye yardımcı tekniklerin uygulanması sırasında hangi anestezi yöntemi uygulanmaktadır?

Kliniğimizde yumurta toplama (=OPU), tanısal veya operatif histeroskopi, tedavi amaçlı işlem veya tıbbi nedenli tahliye (=D&C) gibi ağrılı işlemlerde; ağrılı bir işlem olmamasına rağmen bazen hastanın uyuma isteği nedeniyle embriyo transferi (=ET) işleminde; ayrıca erkek hastalarda TESE işlemi sırasında bazen lokal anesteziye destek olarak SEDOANALJEZİ dediğimiz genel anestezi yöntemi uygulanmaktadır.

Bu yöntem nasıl uygulanır?

Hastanın anestezi öncesi sorgulaması (önceki anestezi uygulamaları, geçirdiği önemli hastalıklar ve ameliyatlar,kullandığı ilaçlar, alerjisi olup olmadığı, varsa mevcut hastalıkları, sigara ve alkol kullanımı, açlık durumu vs.) ve muayenesi yapıldıktan sonra hasta işlem odasına alınır. Burada diğer hazırlıklar tamamlandıktan sonra, yaşamsal fonksiyonlar (kan basıncı,nabız sayısı, kandaki oksijen  doygunluğu) monitörize edilir. Daha sonra ön kol ya da el sırtındaki uygun bir damardan yerleştirilen bir kanülden sakinleştirici etkisi olan, geçici bir süre uyku hali yapabilen ve ağrıyı ortadan kaldıran ilaçların küçük dozlarda verilmesiyle anestezi işlemi gerçekleştirilir. Girişim sırasındaki yaşamsal fonksiyonlar monitörden izlenir.  Anestezi uygulaması sonlandırıldığında da bilinç hızla yerine gelir ve hasta yapılan işlemi hatırlamaz.

Sedoanaljezi yönteminin olası yan etkileri ve riskleri nelerdir?

Çok sık olmamakla birlikte bazen damar yolu açılan yerde yanma, ağrı olabilir. Bazı hastalarda anestezik ilaçların uygulanması sırasında elde ve kolda şiddetli ağrı olabilir, ancak bu geçici bir  durumdur. İlaçların ya da kanın damar dışına kaçtığı durumlarda o bölgede şişlik, kızarıklık, bazen morluk ve enfeksiyon gelişebilir. Anestezi esnasında öksürük, hıçkırık ,kusma, cilt döküntüleri, kan basıncı ve nabız  değişikliklerine, solunum problemlerine rastlanabilir. Bazen uyandıktan sonra bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, bulanık görme olabilir. Anestezi esnasında farkındalık, şiddetli allerjik reaksiyonlar, damarlarda ve akciğerlerde pıhtı gelişmesi ile ilgili sorunlar ,sara nöbeti, sinir hasarı gelişmesi gibi durumlar çok nadir görülebilecek durumlardır.

Sezaryen ve normal doğum olgularında tercih edilen anestezi yöntemleri nelerdir?

Sezaryen ameliyatlarında annenin kendisi kadar, bebeğin hayatı da anestezi yönünden özellik gösterir. Anestezi seçiminde annenin ve bebeğin durumu, ameliyatın endikasyonu, aciliyeti, hasta ve doğum uzmanının tercihleri ve anestezi uzmanının yetenekleri gibi birçok faktör rol oynar. Sezaryen ameliyatlarında uygulanan yöntemler genel anestezi, spinal anestezi, epidural anestezi ve kombine spinal epidural anestezi yöntemleridir. Normal doğumlarda ise tercih edilen yöntem epidural yolla uygulanan doğum analjezisi yöntemidir.

Genel anestezi yöntemi hangi sezaryen ameliyatlarında uygulanır?

Genellikle bu yöntem anne ve bebeğin risk altında olduğu acil sezaryen ameliyatlarında, veya annenin spinal / epidural anestezi yöntemlerinin uygulanmasına engel bir durumunun olmasında, ya da annenin bu uygulamaları reddettiği durumlarda, bir de uygulanan spinal / epidural yöntemin başarılı olmaması durumunda uygulanır.

Genel anestezi nasıl uygulaması nasıl yapılır?

Anestezi öncesi sorgulama ve fizik muayenenin ardından ameliyathanede anneye el sırtı yia da ön koldan uygun bir damar yolu açılmasını takiben, anestezi maskesi ile oksijen uygulanır. Anestezi başlatılmadan önce bulantı ve kusmayı önleyici ilaçların uygulanmasından sonra,  anesteziyi başlatacak olan ve kas gevşemesini sağlayan ilaçlar yavaş yavaş damar  yolu ile verilir. Yeterli anestezi derinliği ve kas gevşekliği sağlandıktan sonra, ‘laringoskop’ adı verilen bir alet yardımı ile ağızdan nefes borusuna yumuşak bir tüp yerleştirilir ve tüpün balonu şişirilir. Bunun amacı tüpün yerinden çıkmamasını sağlamak ve mide içeriğinin nefes borusuna kaçmasını önlemektir. Daha sonra tüpün diğer ucu anestezi cihazına bağlanarak, cihazdan gelen oksijen + anestezik gaz karışımı ile hasta mekanik olarak solutulur. Böylece damar yolu ile başlatılan anestezi, solunum yolu ile devam ettirilir. Başka bir deyişle, anestezik gazlar akciğerlerden kana geçerek santral sinir sistemine ulaşırlar ve etkilerini gösterirler. Bu arada annenin yaşamsal fonksiyonları (kan basıncı, kalp hızı ve kandaki oksijen doygunluğu) monitörden izlenir. Doğum gerçekleştikten sonra anneye rahim kasılmasını sağlayan ilaçlar uygulanır ve operasyonun tamamlanmasını takiben anestezik gazların uygulamasına son verilir,  kas gevşetici ilaçların etkisi geri döndürülür. Annenin solunum fonksiyonları, kas gücü ve refleksleri  yerine geldiğinde, ağrılı uyaranlara yanıt verdiğinde ve tamamen uyandığından emin olunduğunda nefes borusundaki tüp çıkartılır.

Genel anestezi uygulamasının spinal ve epidural anestezi uygulamalarına göre üstünlüğü nedir?

Genel anestezi uygulamasıda etki diğerlerine göre çok hızlı başlar. Ayrıca genel anestezi istendiği anda sonlandırılabilir. Diğerlerinde ise etki lokal anestezik ilacın vücutta tamamen yıkılmasını takiben  ortadan kalkar. Yani lokal anestezi istenilen anda sonlandırılamaz.

Genel anestezi uygulamasının riskleri ve istenmeyen etkileri nelerdir?

Genel anestezi uygulamasında, özellikle acil şartlarda gerçekleştirilecek olan sezaryen ameliyatlarında annenin midesinin dolu olması başlı başına bir risk teşkil eder. Bu risk genel anestezi uygulaması sırasında mide içeriğinin akciğerlere kaçmasıdır ki, bu durum bazen ölümcül olabilir. Gebelerde ağız ve burun mukozaları ödemli olduğundan, nefes borusuna tüp yerleştirmek güç olabilir ve buna bağlı ağız içinde ve boğazda yaralanmalar, diş kırılmaları, diş çıkmaları, ses tellerinde zedelenmeler ve ödem meydana gelebilir. Anestezi esnasında öksürük, hıçkırık, kusma, kan basıncında ve kalp ritminde değişiklikler gelişebilir. Anestezi sonrası boğaz ağrısı, solunum yetmezliği, bulantı ve kusma, baş ağrısı, tansiyon düşüklüğü olabilir. Bunların çoğu önlenebilir ve giderilebilir sorunlardır. İlaçların beklenmedik ters etkileri, ciddi allerjik reaksiyonlar, damarlarda ve akciğerlerde pıhtılaşma ile ilgili sorunlar, beyin hasarı, kalp krizi, koma ve ölüme dek varan komplikasyonlar çok nadir de olsa karşılaşılabilir durumlardır ve bunların bir kısmı  hastanın mevcut durumu / hastalığı ile de ilgilidir.

Epidural anestezi, spinal anestezi, kombine spinal epidural anestezi gibi bölgesel anestezi yöntemleri hangi sezaryen ameliyatlarında ve neden tercih edilir?

Günümüzde, acil durumların dışında epidural anestezi gerek planlı sezaryen operasyonlarında, gerekse normal doğumlarda ağrısız doğum yöntemi olarak hem hastalar, hem de jinekologlar tarafından tercih edilen popüler bir yöntem olmuştur. Bu yöntem ile bebek daha az ilaca maruz kalır. Ayrıca annenin midesi dolu ise epidural anestezi  tercih sebebidir. Diğer yandan, anne uyanık olacağı için bebeğinin doğumunu izleyebilir. Yöntemin diğer bir özelliği de, daha sonra ameliyat sonrası ağrı tedavisi için epidural kateterin kullanılabilmesidir (Hasta kontrollu analjezi = PCA). Spinal ya da kombine spinal epidural anestezi yöntemleri ise, ameliyatın hızlı başlatılmak istendiği durumlarda tercih edilebilir.

Epidural  ve spinal anestezi nasıl uygulanır?

Epidural ve spinal anestezi aynı bölgeden ve benzer teknikle uygulanır. Sadece kullanılan iğne tipi, iğne ile girilen boşluk ve kullanılan lokal anestezik miktarı farklıdır. Kombine spinal epidural anestezi yönteminde ise  hem spinal, hem de epidural iğnenin bir arada kullanılması tekniği ile anestezi gerçekleştirilir.

Uygulamada ise, hasta yan yatar veya oturur pozisyonda iken bel bölgesinde işlemin uygulanacağı bölge antiseptik solüsyonla temizlendikten sonra, cilt lokal anestezik ile uyuşturulur. Ardından epidural iğne ile omuriliğin üzerindeki epidural boşluğa girilerek buraya lokal anestezik madde verilmesiyle bu bölgedeki omurilikten çıkan sinirler uyuşturulur. İğne epidural boşluktan çıkarılmadan önce içinden ince, uzun bir kateter (=boru) geçirilir ve iğne epidural boşluktan çıkartılıp kateter orada bırakılır. Kateterin ciltten çıkan kısmı hastanın sırtına flaster ile tespit edilir. Bu kateterin uç kısmına ameliyat sonrasında kullanılmak üzere ‘ağrı pompası’ (=PCA) adı verilen bir cihaz bağlanır. Ameliyat sonrasında hasta, içinde ağrı kesici ilaçlar bulunan bu cihazı kullanarak ağrısını kendisi kontrol eder.

Spinal anestezi ise, spinal iğne ile omurilik üzerindeki spinal boşluğa aynı şekilde girilerek buraya lokal anestezik verilmesiyle sağlanır. Ancak burada uygulanan ilaç miktarı epidurale göre çok azdır.

Bu iki yöntem arasında başka ne farklar vardır?

Her iki uygulamada da hasta ağrı duymaz,  ancak dokunma hissini algılar. Spinal anestezinin etkisi epidurale göre çok daha hızlı başlar, kas gevşekliği daha yoğun olduğu için hasta ilacın etkisi geçene kadar bacaklarını oynatamaz. Spinal anestezi daha çok tansiyon düşüklüğü ile bulantı ve kusmaya, baş ağrısına neden olur. Epidural anestezide ise kas gevşekliği çok yoğun olmadığı için hasta bacaklarını oynatabilir, baş ağrısı olmaz, tansiyon düşüklüğü ile bulantı ve kusma diğeri kadar şiddetli değildir. Bunların yanı sıra ağrı tedavisine imkan vermesi, daha konforlu olması, ağrısız doğum için kullanılabilmesi epidural anestezinin tercih sebebi olmuştur.

Ağrısız doğum eyleminde epidural anestezi nasıl kullanılmaktadır?

Burada annenin doğum eylemi başladığında, aynen yukarıda anlatıldığı gibi epidural mesafeye kateter yerleştirilir ve zamanı geldiğinde buradan aralıklarla ve küçük dozlarda ağrı kesici ve lokal anestezik ilaçlar uygulanır. Böylece anne şiddetli doğum ağrılarını hissetmez.

Epidural / spinal anestezi kimlere uygulanamaz?

Kanama ve pıhtılaşma sorunu olanlara,  ağır enfeksiyon durumlarında, kafa içi basıncı artmış olanlarda (ör. kafa içinde kitle), çok düşük kan basıncı olanlarda, omurga deformitesi ya da omurilik hastalığı olanlarda, anestezinin uygulanacağı yerde enfeksiyon olması durumunda ve bir de hastanın bu anestezi yöntemini kabul etmemesi halinde işlem uygulanmaz.

Epidural / spinal anestezi ile ilgili riskler ve istenmeyen durumlar nelerdir?

Bunların arasında baş ağrısı, bel ağrısı, kan basıncı ve nabız sayısında düşüklük, bulantı ve kusma, kaşıntı, idrarını yapamama, kanama, enfeksiyon, anestezi seviyesinin çok yükselmesi, sinir hasarı ve kullanılan lokal anestezik ilaca karşı oluşan allerjik / toksik reaksiyonlar sayılabilir. Bu durumların çoğu önlenebilir  ve  tedavi edilebilir.
 
Dr. Pakize TUNCA
Özel Ankara Tüp Bebek Merkezi Anestezi Uzmanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder